TR
TR
Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:
filler@godaddy.com
Propolis, Keçi Boynuzu, Çörek Otu, Kırmızı Reishi Mantarı
Bağışıklık sistemine destek verir.
Kalp-damar sağlığına yardımcı olur.
Kilo vermeye yardımcı olur.
Sindirim sistemini rahatlatır.
Hücre yenilenmesinde etkilidir.
Astım ve bronşit hastalıklarına karşı etkilidir.
Gün içinde tüketiminde bir sınır yok.
Zevkinize göre sıcak süt ile de içebilirsiniz.
ANATOLIAN INTERNATIONAL
Propolis, Keçi Boynuzu, Çörek Otu, Kırmmızı Reishi Mantarı, Bitkisel Krema, Stevia Şeker
Bağışıklık sistemine destek verir.
Ağız ve diş sağlığına yardımcı olur.
Cilt hastalıklarında olumlu etkisi bulunur.
Kolesterole olumlu etkisi bulunur.
Sinir sistemine katkıda bulunur.
Hazmı kolaylaştırır.
Romatizmal ağrılara olumlu etkisi bulunur.
Kabızlık, depresyon ve asabiyete karşı olumlu etkileri bulunur.
Zevkinize göre sıcak süt ilede içebilirsiniz.
ANATOLIAN INTERNATIONAL
Bitter Çikolata, Propolis, Keçiboynuzu
Felç riskini azaltır.
Kandaki kötü kolesterol ve kan basıncının düşürülmesine etki eder.
Kilo vermeye yardımcı olur.
Kemik gelişime yardımcı olur
Beyin gelişimine yardımcı olur.
Konsantrasyon bozukluğuna yardımcı olur.
Bol miktarda lif içerir, tokluk hissi verir.
Ruh haline iyi gelir.
Kan dolaşımını arttırmaya yardımcı olur.
Zevkinize göre sıcak süt ilede içebilirsiniz.
ANATOLIAN INTERNATIONAL
Her yıl 400 milyardan fazla tüketildiği düşünülen kahve, dünyanın en popüler içeceklerinden. Kahvenin faydaları enerji artırmaktan daha fazlasıdır.
Sağlık yararları, bazı araştırmacıların, diyabetin önlenmesine yardımcı olmaktan karaciğer hastalığı riskini azaltmaya kadar değişebileceğini söylüyor. Kahvenin faydaları sağlık için oldukça fazladır. Kafein düzeyleri, kanda yaklaşık 15-45 dakikalık tüketimle zirveye ulaşır. Daha sonra karaciğer tarafından hızlıca metabolize edilir.
Kahvenin yararları nelerdir?
Kahvenin faydaları saymakla bitmiyor. İnsan vücudunda oldukça fazla yararı olan kahve en çok tüketilen içecekler arasında yer alır.
• Kahve, tip 2 diyabetin korunmasına yardımcı olabilir.
• Kafein alımının, parkinson hastalığının görülme sıklığını önemli ölçüde düşürdüğü saptanmıştır. Ayrıca kahvede bulunan kafein, Parkinson hastası kişilerin hareketlerini kontrol etmeye yardımcı olabilir.
• Kafein, sinir sistemini harekete geçiren bilinen bir ilaçtır. Vücuda girdiğinde kafein, kalp atım hızını ve kan basıncını yükseltir, enerji seviyelerini yükseltir ve ruh halini iyileştirir.
• İtalyan araştırmacılar, kahve tüketiminin karaciğer kanseri riskini yaklaşık %40 oranında azalttığını buldu. Ayrıca, sonuçlardan bazıları, günde üç bardak içilirse, risklerin %50'den daha fazla azaldığını göstermektedir. Kahvenin faydaları özellikle karaciğer için çok etkili olduğu doğrulanmıştır.
• Düzenli kahve tüketimi, karaciğerdeki safra kanallarının nadir bir otoimmün hastalığı olan primer sklerozan kolanjit (PSC) riskinin azalmasını sağlıyor.
• Alkollü içeceklerden oluşan karaciğer sirozu insidansını %22 azaltabilir. Araştırmacılar her gün iki veya daha fazla fincan kahve içmenin karaciğer sirozu ölüm riskini %66 azaltabileceğini öne sürdüler.
• Kahvenin faydalarından bir diğeri de yağ yakmaya yardımcı olmasıdır.
• Kafeinsiz kahve karaciğer enzim seviyesini düşürüyor.
• Kahve içmek kalp yetmezliğine karşı koruyor. Günlük olarak kahve içenler, içmeyenlere göre daha düşük kalp yetmezliği riski taşıyor.
Araştırmacılar kahvenin faydalarının diğer birçok şey gibi, ne kadar kahve içildiğine bağlı olduğunu söylüyorlar. Düzenli olarak kafein tüketen insanlar, etkilerini zar zor fark edebilir. Bununla birlikte, kafeine karşı çok hassas olan bir kişi için, etkiler saatlerce veya ertesi güne kadar devam edebilir.
Diğer olası faydalar;
• Erken ölümü önlemeye yardımcı olur,
• Multipl skleroz (MS) riskini azaltmak,
• Kolorektal kansere karşı korumak.
Kahve bir numaralı antioksidan kaynağıdır. Araştırmacılar, günde sadece bir veya iki fincan kahvenin faydaları arttırdığını belirtiyor. Kafeinli ve kafeinsiz versiyonları, neredeyse aynı seviyelerde antioksidan sağlıyor.
Filtre Kahve Faydaları: Düzenli İçmek İçin 10 Harika Sebep
1) Zihin Açar
Kahvenin özellikle içeriğinden kafein sayesinde insanı kıpır kıpır yaptığını hepimiz biliriz.
Gün içerisinde sabah ve öğle saatlerinde içilen filtre kahve uykunuzu açarak, zihninizin daha hızlı çalışmasına yardımcı olabilmektedir.
düşünme
2) Kilo Vermeyi Hızlandırır
Metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımına destek olan filtre kahve kilo vermek isteyenler için de uygun bir içecektir.
Yalnız kahvenizi kremalı ve bol şekerli içmeniz kilo vermeye çalışırken kilo almanıza bile neden olabilir. Diyet içeceği olarak filtre kahve tüketecekseniz mutlaka sade şekilde içmelisiniz.
Sade filtre kahve neredeyse kalorisizdir ve iştahınızı da baskılama etkisi gösterebilmektedir.
zayıflama
3) Vücuda Zindelik Kazandırır
Filtre kahve vücutta adrenalin hormonunu artırarak bedenin fiziksel performansının yükselmesine ve hareket ihtiyacının doğmasına neden olabilmektedir.
Bu durum özellikle fiziksel efor gereken bir işe ya da spora başlamadan önce kişinin oldukça işine yarayabilecek bir değişimdir.
zindelik
4) Karaciğer Hastalıklarından Korur
Filtre kahvenin faydaları arasında karaciğer hastalıklarından koruma etkisi de bulunmaktadır.
Bazı araştırmalar filtre kahvenin karaciğer yağlanması riskini minimuma indirdiğini göstermektedir.
Günde 2 filtre kahve içebileceğiniz söylense de hem hastalık geçmişiniz hem de kendinizi dinledikten sonra hissettiğiniz rahatlık ya da rahatsızlık hissine göre karar vermeniz en doğrusu olacaktır.
karaciğer
5) Alzheimer ve Parkinson Riskini Azaltabilir
Bazı çalışmalar filtre kahve içmenin Alzheimer ve Parkinson hastalığına yakalanma riskini düşürdüğünü göstermektedir.
Kesin bir tedavisi olmayan bu hastalıklara karşı en azından önlem niteliğinde filtre kahve içmek alternatif bir yol olarak görülmektedir.
alzheimer
6) Kalp Hastalıklarına İyi Gelebilir
Filtre kahve içmenin faydaları arasında kalp ve damar hastalıkları ile mücadele etmesi de yer almaktadır.
Kahvenin özel yapısı sayesinde damarlarda kan akışı daha verimli gerçekleşebildiği ve böylece kan dolaşımı sistemiyle ilgili hastalıkları yaşama olasılığının düştüğü söylenmektedir.
kalp sağlığı
7) Kolesterol Sorunu Olanlara İyi Bir Seçenektir
Filtrelenmemiş kahve kötü kolesterolü olumsuz etkileyebilirken filtre kahve bu konuda daha masumdur.
Özellikle her gün kahve tüketen biriyseniz uzmanlar kolesterol açısından daha uygun olan filtre kahveyi tercih etmenizi önermektedir.
kolesterol
8) Keyifli Sohbetlerin Mimarı
Kahve bahane, muhabbet şahane diye bir söz vardır. Aslında kahve muhabbeti de güzelleştiren bir unsurdur denebilir.
Filtre kahve içerken rahatlarsınız ve gevşersiniz. Böylece daha rahat ve keyifli sohbet edebilirsiniz.
filtre kahvenin faydaları
9) Tip 2 Diyabete Yakalanma Olasılığını Düşürebilir
Günümüzün en yaygın rahatsızlıklarından biri olan tip 2 diyabet birçok kişinin hayatını zorlaştırmaktadır.
Sağlıklı beslenme ve spor ile büyük ölçüde iyileşebilen bu rahatsızlıkla mücadele de filtre kahve de yardımcı olabilmektedir.
tip2 diyabet
10) Depresyon Riskini Azaltır
İlginç bir araştırma sonucuna göre filtre kahve içenlerin depresyona girme ihtimali düşmekte olduğu belirtilmiştir.
Kahvenin mutluluk hormonlarını artırdığını gösteren araştırmaya göre bunun kahve sevildiği için tattan alınan zevkle mi yoksa kahvenin yapısıyla mı ilgili olduğu ise net değildir.
ÜRÜNLERİMİZ İLAÇ DEĞİLDİR.
GIDA TAKVİYESİ ÜRÜNLERDİR.
Her şeyden önce bitter çikolata sütlü çikolataya göre üç kat daha çok antioksidan içermektedir. Günlük bir miktar bitter çikolata tüketmek, yaşlanmaya karşı korurken, kanser riskini de en aza indiriyor. Araştırmalar haftada 2-3 kez tüketilen az miktardaki siyah çikolatanın kan basıncını düşürmede de etkili olduğunu göstermektedir. Siyah çikolata yani bitter çikolata glisemik indeksi düşük olan bir besindir. Glisemik indeksi düşük olan besinler kan şekerinin hızlı yükseltmeyen besinlerdir. Tabii ki en bilinen etki, çikolatanın vücudumuzun endorfin hormonu salgılamasını tetiklediği ve kendimizi daha keyifli hissetmemizi sağlamasıdır. Bir çikolatada kakao ne kadar yoğun olursa faydası da o kadar fazla olur.
BİTTER ÇİKOLATANIN FARKI NEDİR?
Bunlar sağlıklı ve faydalı atıştırmalıklar. Nedeni şu: Çikolatanın üretildiği temel madde kakao faydalı besinsel unsurlardan son derece zengin bir doğal mucize. İçinde bol miktarda mineraller olan; magnezyum, çinko, demir, manganez, kalsiyum, bakır, kükürt, potasyum ve B1 vitamin, B2 vitamin, B3 vitamin, B5 vitamin, B8 vitamin ve E vitamini vardır. Ayrıca kakao yağının da zeytinyağı gibi vücuda yararlı bir yağ olan oleik asitten ve bazı faydalı doymuş yağlardan zengin olduğu biliniyor. Bitter çikolatanın çok güçlü bir antioksidan aktivitesi de var ve bu gücün yaban mersini, açai gibi meyvelerden bile daha fazla olduğu gösterilmiş. Bitter çikolatalar koyu renklidir ve kakaoya sadece yağ ve de mini minnacık oranda şeker eklenerek üretilir. Açık kahverengi sütlü çikolatalardan temel farkı çok az süt ürünü içermeleri veya hiç süt ve şeker içermemeleridir. Ama genel olarak kakao içeriği %70 ve daha yüksek olan çikolatalar “bitter” çikolata olarak adlandırılır. Bitter çikolatalar arasında seçim yaparken mümkün olduğu kadar az sayıda katkı maddesi içerenler (süt, şeker) tercih edilmeli, kakao oranı yüksek olanlara öncelik verilmelidir. Kakao tozu ve kakao yağı kabul edilebilir katkılardır.
150 GRAM BİTTER ÇİKOLATA YEDİĞİNİZDE GÜN İÇİNDE VÜCUDUNUZA SAĞLADIKLARI NELERDİR?
BİTTER ÇİKOLATANIN FAYDALARI NELERDİR?
Unutmayın, bahsedilen özelliklere sahip olan çikolata çeşidi, bol miktarda flavonoid içeren bitter çikolatadır. En çok flavonoid içeren çikolatalar ise, en az %70 kakao oranına sahip çikolatalardır.
ÜRÜNLERİMİZ İLAÇ DEĞİLDİR.
GIDA TAKVİYESİ ÜRÜNLERDİR.
Propolis nedir ve faydaları nelerdir? İşte propolisin sağlığa olan inanılmaz yararları ve etkileri
Arıların bitkilerden ürettiği ve kovan için temizlik ile kovanın yalıtımında kullandıkları propolis, içerdikleri ile oldukça faydalı bir maddedir. Barındırdığı vitamin ve mineraller ile tam şifa kaynağı olan propolisin faydaları da saymakla bitmez. Öyle ki, propolisin yararları, vatandaşların en çok merak ettiği konulardan birisi olarak öne çıkmaktadır. Peki, tüketimi M.Ö. 350'ye kadar giden propolisin faydaları nelerdir ve nasıl, nerelerde kullanılır?
Propolis nedir ve faydaları nelerdir? İşte propolisin sağlığa olan inanılmaz yararları ve etkileri
Propolis, arıların bitkilerden ürettiği ve kovan içi temizlikte ve kovanın yalıtımında kullandıkları bir maddedir. Rengi, elde edildiği bitkisel kaynağa göre farklılık gösterebilir olmakla birlikte genellikle koyu kahverengidir. Kullanım geçmişi oldukça eski olmakla beraber, M.Ö. 350'ye kadar gittiği tahmin edilmektedir. Yunanlılar'ın apseler için, Asurlular'ın ise yara ve tümör tedavisinde propolisten yararlandığı düşünülmektedir.
Antibakteriyal, antiviral, antifungal, antioksidan, antiparazitik özelliklere sahip yapışkan ve reçinemsi bir madde olan propolisin faydaları oldukça fazladır. İçeriğinin önemli bir bölümünü flavonoitlerin oluşturduğu propolisin yapısında, polifenoller, fenolik asitler ve bunların esterleri, terpenler, steroitler, B1, B2, C ve E vitaminleri, mineraller ve aminoasitler bulunur. Peki, propolisin faydaları nelerdir?
PROPOLİS, DÜNYANIN EN ÜNLÜ ANTİBİYOTİĞİ
Arılar kovandaki delikleri kapatarak bu deliklere çeşitli parazitlerin, mikropların, virüslerin girmesini engeller ve böylelikle kendilerini bakterilerden korumak için en büyük kalkanın oluşmasını sağlarlar.
Propolis, dünyanın en ünlü antibiyotiği olarak bilinen bir arı ürünüdür.
PROPOLİSİN FAYDALARI
Oldukça önemli bir bitkisel şifa kaynağı olan propolis, insan sağlığına etkileri ile oldukça faydalıdır. Tıpkı arı kovanını mikroplardan arındırması gibi, insanın bakteri ve mikroplardan da uzak durmasına sağlar. Propolisin faydalarını sizler için derledik.
Yaraların iyileşme sürecini hızlandırır. Oldukça zengin bir içeriği olan propolis, hücrelerin yenilenme sürecini hızlandırarak yaraların iyileşmesini kolaylaştırır.
Kansere karşı etkilidir. Düzenli propolis kullanımı, uzun vadeli bir süreçte olası kanser tehlikesini en aza indirger. Zira, C vitamini açısından zengin bir kaynak olan bu madde, kanser hücrelerinin oluşmasına engel olur.
Cilt sağlığına iyi gelir. Güçlü bir antioksidan olmasından dolayı, cilt sağlığı üzerinde oldukça iyi etkileri vardır. Cildin yenilenmesini ve diri olmasını sağlar.
Mikrop ve bakterilere karşı koruma kalkanı oluşturur. Arı kovanını mikroplardan arındırdığı gibi, insan vücudunda da mikrop ve bakteri oluşumuna engel olur, hastalıklara yakalanma tehlikesinin düşürür.
Uçuk ve ağız yaralarını iyileştirir. Ağız kenarında oluşan yaralar başta olmak üzere, çeşitli bölgelerde oluşan uçukların tedavisinde kullanılır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir. Güçlü içeriği ile bağışıklık sisteminin düzenli ve sağlıklı olmasını sağlar.
PROPOLİS NASIL KULLANILIR?
Propolisin kullanım alanı oldukça geniştir. Her türlü şekilde kullanılması üzerine propolis üretilir. Örneğin; tablet, pastil, ağız spreyleri, diş macunu, şampuan gibi...
Propolis genel olarak damla şeklindedir ve günlük belirlenen damla sayısı bakımından kullanılır. Propolisin en yaygın kullanım şekli budur. Bebeklerden yetişkinlere kadar her yaş grubuna hitap eder ve kullanılabilir.
ÜRÜNLERİMİZ İLAÇ DEĞİLDİR.
GIDA TAKVİYESİ ÜRÜNLERDİR.
Keçiboynuzu veya bilinen diğer adıyla harnup, baklagiller familyasından olan bir bitkidir. Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü yerlerde doğal olarak yetişir. Yeşil çalı yada ağaç formunda bulunur.
Bilimsel adı Ceratonia siliqua olan keçiboynuzu zengin besin içeriğinin yanı sıra, yüksek düzeyde antioksidan maddeler içermesiyle ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi açısından oldukça büyük öneme sahip olmasıyla biliniyor.
KEÇİBOYNUZUNUN FAYDALARI NELERDİR?
Keçiboynuzu potasyum, kalsiyum, sodyum, magnezyum ve demir mineralleriyle zengin bir besin kaynağıdır. Antioksidan özelliğiyle doğal bir antibiyotik özelliği de vardır. Kalp ve damar sağlığına faydalıdır. Kanı temizleme ve damar tıkanıklıklarını giderme özelliği vardır.
Kış aylarında artan astım atakları ve bronşit hastalıklarına iyi gelen keçiboynuzu şiddetli öksürüklere karşı dahi çok etkilidir. Balgam söktürücüdür, bu sayede öksürüğü azaltır.
Bağırsak ve sindirim sistemine de olumlu etkiler sağlar, kabızlığı önler. Bağırsak kurdu, bağırsak paraziti gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkili olur.
İçerdiği lifler dolayısı ile genel anlamda sindirim sistemini koruyucu özelliği vardır ve zengin lif içeriği ile kilo vermeye yardımcı olduğu bilinmektedir.
Keçiboynuzu genel anlamda inanılmaz bir enerji deposudur, öte yandan, cinsel gücü de arttırıcı özelliği vardır. Kalsiyum açısından zengindir, kemik sağlığına çok faydalıdır. Keçiboynuzunun yüksek düzeyde kalsiyum içerdiği için çocukların kemik gelişiminde olumlu etkileri olduğunun bilindiği gibi, yaşlılarda da kemik erimesine karşı önemli katkıları vardır.
Çeşitli alerjik hastalıklara karşı engelleyici ve tedavi edici özelliği vardır.
Soğuk algınlığının en bilinen tedavi yöntemi olarak bilinen keçiboynuzu, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu özelliği sayesinde soğuk algınlığına karşı vücudu korur.
Cinsel yaşama enerji katar. Keçiboynuzu tam bir enerji kaynağı niteliğindedir. Cinsel gücü arttırarak erkeklerde sperm miktarını çoğalttığı gözlemlenmiştir.
İç organları temizler, vücuttan ağır metallerin ve radyasyonun atılmasını sağlar. Karaciğer, akciğer ve bağırsakları temizler.
Şişkinliğe iyi gelir, midedeki şişkinliği gidererek mideyi rahatlatır.
Sigaranın zararlarını azaltır, akciğeri temizleyerek akciğer kanserine yakalanma riskini azaltır.
Bembeyaz bir gülüşe sahip olmanıza doğal yoldan yardımcı olur; diş etlerini güçlendirerek düzenli kullanıma halinde dişleri beyazlatır.
Aneminin tedavisinde etkilidir, içeriğindeki E vitamini ile özellikle keçiboynuzu pekmezi anemiye iyi gelir. Keçiboynuzunun özellikle kansızlık şikâyeti olan bebeklerde çok faydalıdır, bebeklere aç karnına verilebilir.
Keçiboynuzu, diyabetle savaşır. Kan şekerini düzenleyerek kötü kolesterolü azaltmaktadır ve bu bakımdan da şeker hastalığına karşı önemli bir antioksidan görevi görmektedir. Bunun yanı sıra keçiboynuzu, şeker hastalığının sebep olduğu halsizlik ve sürekli uyku halinin de önüne geçmek için faydalıdır.
Çikolata tüketimi için iyi bir alternatiftir; kakaoya oranla 2 kat kalsiyum içerir. Tatlı krizlerine cevap verebilen sağlıklı bir alternatiftir.
ÜRÜNLERİMİZ İLAÇ DEĞİLDİR.
GIDA TAKVİYESİ ÜRÜNLERDİR.
Reishi mantarı, lingzhi olarak da bilinen ve sıvı olarak özünün tüketildiği bir mantar türüdür. Reishi yenilebilir bir mantar değildir. Reishi mantarının tadı acıdır ve oldukça serttir. Tadının acı olması nedeniyle genellikle taze veya kurutulmuş olarak ince toz haline getirilir ve suda çözdürülerek kullanılır. Yüksek miktarda antioksidan içerir bu nedenle hemen kullanılmazsa yaklaşık bir buçuk saat içinde özelliğini büyük ölçüde yitirir.
'Ölümsüzlük mantarı' olarak da bilinen kırmızı reishi mantarı geleneksel Çin ve Japon tıbbında yaklaşık 4 bin yıldır kullanılan en eski mantar türüdür. Doğada ender olarak bulunur. Alternatif tıpta "Ölümsüzlük Mantarı" olarak da bilinen "Reishi Mantarı" kanser hastalıklarına ve ebola virüsüne karşı koruyucu özelliğe sahiptir.
Türkiye'de de reishi mantarı var!
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan İlyas Mat, 2012 yılından bu yana aradığı 'ölümsüzlük mantarı' olarak anılan reishi mantarını ormanlık alanda buldu. 2012 yılında yayınlanan bir haberi okuduğunu ve o günden bu yana 4 yıldır ormanlık alanlarda arama yaptığını ifade eden Mat, kendisine ait dağ evi yolu üzerinde mantarı bulduğunu söyledi. Mat, “2012 yılında okuduğum bir haberde bir öğretmenin Zonguldak dağlarında reishi mantarı bulduğunu okumuştum. Bu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından tescillenmiş bir üründü. Haberi okuduktan sonra çevremde de var mıdır diye o gün bugündür arıyordum. Dağları alt üst ettik ama her gün gelip geçtiğim yol üzerindeki kütükte buldum. Artık bizim dağlarımızda da bu reishi mantarı olduğunu da tescillemiş olduk” dedi.
Bu bitki 12 bin kanser hücresini öldürüyor
Reishi mantarının zararları nelerdir?
Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Kanser Epidemiyolojisi Bilim Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çelik, bağışıklık sistemini kuvvetlendirici etkisi olduğu öne sürülen “Ganoderma Lucidum (Reishi)” ya da “Kırmızı Reishi” olarak bilinen mantarın, kemoterapi alan hastalarda kullanılmasının sakıncalı olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. İsmail Çelik, “Kırmızı Reishi” mantarının, bağışıklık sistemi zayıflayan kanser hastalarınca kullanımının artığını ancak bunun tedavi açısından tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Ganoderma Lucidum mantarının kadınlık hormonu ve teratojen (ceninler üzerinde kanser yapıcı etki) olan dietilstilbestrol (DES) maddesini içerdiğini anlatan Prof. Dr. Çelik, “Bu maddeler, önceleri prostat kanseri tedavisinde kullanılmıştır. Ancak 2002 yılında ilaç olarak kullanılması FDA tarafından yasaklanmıştır. Çünkü, piyasadan kaldırılan PC-SPES ilacının içinde de bu mantardaki maddeler bulunuyor” dedi.
Reishi mantarının yan etkileri nelerdir?
Prof. Dr. Çelik, Reishi mantarının kullanımına bağlı çeşitli ölüm vakaları olduğuna dikkati çekerek, “Bunun kullanımına bağlı, karaciğer yetmezliği ve arkasından ölümle sonuçlanan vakalar tıbbi literatürde bildirilmiştir” dedi. Bazı haberlerde Reishi'nin yan etkisinin olmadığı yönündeki bilginin kesinlikle yanlış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çelik, şunları kaydetti: “Sık görülen yan etkileri, bulantı ve kusma (kemoterapi alanlarda önemli bir sorundur) ve 'fare zehiri' diye de bilinen 'warfarin' benzeri etki ile kanamaya yol açmasıdır. Tedavi ile ilişkili en önemli sorunlardan bir diğeri de bu mantarın, daha önceden greyfurt suyunda da tanımlandığı şekilde karaciğer sitokrom enzimleri üzerinden etki ederek, kemoterapi veya beraberinde kullanılan bulantı önleyici ilaçların etkilerinin azalmasına neden olmasıdır. Bulantı, kusmaya yol açması, kanama yan etkisi, kemoterapi ve diğer ilaçların etkilerini azaltma sorunları yüzünden özellikle kemoterapi ile beraber kullanılması, kemoterapiden önce ve/veya sonra alınması kesinlikle sakıncalıdır.”
9 adımda çiçeklere şifa
Reishi mantarının fiyatı nedir?
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatıra Taşkın, tıbbi mantarların bir kilosunun 1000 TL'ye alıcı bulduğunu söyledi.
Ölümsüzlük mantarının insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri ile birçok bilimsel çalışma yapıldığını hatırlatan Doç. Dr. Hatıra Taşkın, çalışmaların büyük çoğunluğunun bu mantarın tıbbi değerini ve bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini ortaya çıkardığını kaydetti. Doç. Dr. Taşkın, tüm bu çalışmalara rağmen herhangi bir hastalığın tedavisinde ölümsüzlük mantarının kullanımında mutlaka doktora danışılması çağrısında da bulundu.
Protein, selüloz, kül, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, germanyum ve selenyum içeren Ganoderma mantarının son yıllarda özellikle kanser hastalarının dikkatini çekiyor. Doç. Dr. Hatıra Taşkın konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Ganoderma mantarının içerdiği polisakkaritlerden bir tanesi olan beta glukan bağışıklık sistemini uyararak, enfekteli hücrelere karşı savaşan T hücrelerinin oluşumunu teşvik ediyor. İçeriğinde yer alan ganoderik asit vücuttaki kan basıncını, kan şekerini, yağı düzenliyor, kolesterol seviyesini düşürüyor ve kanın pıhtılaşmasını önlüyor. Fenol içermesi de kansere karşı koruyucu özelliğini pekiştiriyor.”
Doç. Dr. Taşkın bu mantarın kilosunun bin TL'ye alıcı bulduğunu belirterek şunları kaydetti: “Ölümsüzlük mantarı kurutulmuş mantarların çayı hazırlanarak tüketilebiliyor. Bu çay, sağlıklı kişilerde günde 2 - 3 gr, hastalarda ise hastalığın durumuna göre 6 - 12 gr kurutulmuş mantarın tartılarak 1 litre suda cam veya porselen kap içerisine kaynatılması şeklinde hazırlanabiliyor. Firmalar tarafından günlük içim için hazırlanmış tabletler, poşet çaylar ya da hazır kahveler şeklinde de tüketilebiliyor. Mantarın hazırlanması ve tüketilmesi esnasında metal kapların kullanılmaması gerekiyor. Metal kaplar mantar içerisindeki önemli maddelerin etkisini önlüyor. Ancak içerdiği çok sayıda ve yüksek dozdaki tıbbi maddelerden ve bunlara bağlı yan etkilerden dolayı bir ilaç gibi kabul edilerek doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Son yıllarda ölümsüzlük mantarının şampuan, vücut losyonu, sabun ve diş macunu gibi farklı ürünleri de satılıyor. Ülkemiz firmalarında bir kilo kurutulmuş Ganoderma mantarının fiyatı 800 TL ile 1000 TL arasında değişiyor.”
ÜRÜNLERİMİZ İLAÇ DEĞİLDİR.
GIDA TAKVİYESİ ÜRÜNLERDİR.
Binbir derde deva olan çörek otunun faydaları saymakla bitmiyor. Düğün çiçeği familyasından olup tohumlarından çoğalan bir bitki türü olan çörek otu faydaları arasında kabızlığı gidermesi, yaraları iyileştirmesi, baş ağrısının geçmesi, kan şekerini düşürmesi ve iltihap kurutucu özelliği yer alıyor. Şifalı bitki kaynağı hakkında vatandaşlar arama motorunda ‘’ Çörek otunun faydaları nelerdir?’’ sorusuna yanıt arıyor. Zengin vitaminler ve proteinlerle sayesinde birçok hastalığa iyi gelen çörek otu yağıyla da mucizeler yaratıyor. Çörek otunun başlıca engel olduğu hastalıklar içerisinde kanser hücrelerinin gelişip vücuda yayılmasını engellemesi ve karaciğer, meme, prostat kanserini yavaşlatması biliniyor. Peki Çörek otunun faydaları nelerdir? Çörek otu yağı nasıl kullanılır, zayıflatır mı?
Çörek otunun faydaları nelerdir, neye iyi gelir? Mucize baharat çörek otu yağı nasıl kullanılır, zayıflatır mı?
Şifalı bitki kaynağı çörek otu faydaları merak ediliyor. Kuru öksürüğe, gribe, romatizmal rahatsızlıklara iyi gelen çörek otu şifalı bir bitkidir. İçerisindeki 'timokinon' maddesi diyabet, kolesterol, sedef ve egzama, alerjiler, Alzheimer, sindirim sorunlarına iyi geliyor. Vucüttaki en önemli organlardan biri olan karaciğer safra, yağları sindirmek ve zihninizi ve vücudunuzu mutlu ve sağlıklı tutmak için anahtardır. Gereksiz ilaç kullanımı, alkol ve sigara tüketimi karaciğere rahatsızlık verir Çörek otu yağı karaciğer hastalığının iyileşme sürecinde önemli rol oynar. Çörek otunun yağı antibiyotiklere dirençli bakterileri öldürebilme özelliğine sahip olurken yağın içerisinde bulunan asitler ve antioksidanlar cilt sağlığına fayda sağlıyor. Peki Çörek otunun faydaları nelerdir? Çörek otu yağı nasıl kullanılır, zayıflatır mı?
ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI NELERDİR? ÇÖREK OTU YAĞI NE İŞE YARAR?
Çörek otu vücuda birçok faydası bulunuyor. Zayıflatıcı etkisinden mide bulantısına, diş ağrısını geçirmesinden kolesterolü düşürücü etkisine faydası bulunan Çörek otu kara habbe olarak da bilinir, halk arasında her derde şifa olarak kabul edilir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) bir hadis-i şerifinde "Çörek otuna devam ediniz zira çörek otunda ölümden başka her derde fayda vardır" buyurmuştur. Özellikle Türk mutfağında da sık kullanılan çörek otu ve yağının vücuttaki pek çok sisteme önemli yararları var. İşte çörek otu yağının faydaları;
Bağışıklık sistemini güçlendirir
İltihap kurutucudur
Kuru öksürük ve bronşite iyi gelir
Kan şekerini düşürür
Gastrit ve ülser rahatsızlığına yararlıdır
Astım hastalarına iyi geldiği görülür
Kanser hücrelerinin gelişip vücuda yayılmasını engeller, karaciğer, meme, prostat kanserini yavaşlatır
Kalp ve damar yollarını korur
Mide hastalıklarını önler
Eklem ağrıları ve romatizmaya iyi gelir
Sinirleri yatıştırır
Halsizliği ve yorgunluğu alır
Yaraları iyileştirir
Kabızlığı giderir
Dolaşım sistemine faydalıdır
Doğum yapan annelerde sütü çoğaltır
Baş ağrısının geçmesini sağlar
ÇÖREK OTUNUN ZARARLARI VAR MI?
Acımış çörek otu yağı, bozulmuş demektir. Çörek otunun etkisi kişiden kişiye değişebilir. Genellikle çörek otunun zararı yoktur.
ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI NELERDİR?
Çörek otu yağı faydaları saymakla bitmiyor. Birçok derde deva olan çörek otu yağı sofralardan eksiltmemek gerekiyor. Sabahları aç karnına bir çay kaşığı içilen çörek otu yağı ise bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Çörek otu yağı faydaları arasında kalp koruması, kanserle savaşması, sinir ve stresi uzaklaştırması, astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlaması yer alıyor.
ÇÖREK OTU YAĞI ZAYIFLATIR MI?
Çörek otu yağı Asya'ya özgü Nigella Sativa bitkisinden yapılmaktadır. Bitki teknik olarak Buttercup ailesinin bir üyesidir ve küçük, siyah, hilal şeklinde tohumlara sahiptir.
Çörek otu yağı, bitkinin siyah tohumlarından elde edilmektedir. Çörek otu zayıflatıcı özelliğiyle kadınların vazgeçilmezi oluyor. Çörek otunu veya yağını sabah, öğle ve akşam yemeklerinden önce dilerseniz yoğurdunuza katabilir veya su ile içebilirsiniz.
ÇÖREK OTU İLE ZAYIFLAMA NASIL OLUR?
Çörek otu zayıflama sürecinde sizlere yardımcı olacak bir besin kaynağıdır. Yemeklerinizde veya salatalarınıza kullanabileceğiniz çörek otu yağı vücuda doygunluk hissi oluşturacak. Çörek otu sindirim sistemini rahatlatır ve içerisinde birçok faydalı mineraller ve protein içerir. İsterseniz yoğurda isterseniz salatalarınıza çörek otu yağı kullanarak zayıflayabilirsiniz.
ÇÖREK OTU YAĞI NASIL KULLANILMALI?
Birçok hastalığa iyi gelen çörek otu yağı sabah, öğle ve akşam yemeklerinden önce dilerseniz yoğurdunuza katabilir veya su ile içebilirsiniz. Hem sindirime iyi gelen hem de vücudu dengede tutan çörek otunun yemeklerden önce alınmasının sebebi, iştahınız kapatır ve doyma hissi vererek yiyeceklere olan ilginiz azalabilir. Salatalara, yemeklere veya yoğurda katarak çörek otu yağını kullanabilirsiniz.
ÇÖREK OTU YAĞININ CİLDE FAYDALARI NELERDİR?
Çörek otu yağı kurumuş ciltleri nemlendiriyor. Özellikle deri çatlamalarına iyi gelen çörek otu yağı cildi parlak göstererek diri tutuyor. İşte çörek otu yağının cilde mucizevi faydaları;
Kurumuş ciltleri nemlendirir,
Deri çatlamasına iyi gelir,
Sivilce ve aknelere karşı iyi kullanılabilir,
Sedef hastalığının iyileşmesini sağlar,
Egzamalara ve cilt rahatsızlıklarına karşı kullanılabilir,
Cildi parlaklaştırarak güzel görünmesini sağlar,
Ayaklardaki mantarı yok eder,
Güneş yanığı veya lekelerine karşı kullanılabilir.
ÇÖREK OTU NASIL TÜKETİLİR?
Hem aktarlar hem de marketlerde bulabileceğiniz çörek otu tüketim miktarı önemlidir. Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu ve katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. Açıldıktan sonra buzdolabında saklanmalıdır. Çörek otunun kaliteli olmasından emin olun.
ÜRÜNLERİMİZ İLAÇ DEĞİLDİR.
GIDA TAKVİYESİ ÜRÜNLERDİR.
Stevia bitkisi (şeker otu) tamamen doğal tatlandırıcılar grubunda yer alıyor. Yıllardır Paraguay ve Brezilya gibi güney Amerika ülkelerinde doğal tatlandırıcı amacıyla kullanılan Stevia bitkisi son zamanlarda ülkemizde de oldukça tüketilir hale geldi.
Stevia bitkisi nedir?
Şeker Otu bitkisi olarak bilinen 'Stevia' Paraguay menşeli bir bitkidir. Dünya'da kullanımı her geçen gün artan Stevia bitkisi, fabrikasyon işlemlerden geçtikten sonra şekere oranla 300-400 kat daha tatlandırıcı özellik kazanıyor. 'Asrın Bitkisi' olarak da belirtilen Stevia bitkisi, dildeki tat alma hücrelerine yüzde 400 tatlıymış hissi veriyor ve hiç şeker ihtiva etmiyor. Bu nedenle diyabet hastaları tarafından daha çok tercih ediliyor ve diyabet, hipertansiyon ve obezite hastalıklarının tedavisinde de kullanılıyor.
Stevia bitkisini faydaları nelerdir?
- Stevia bitkisi sıfır kalori ve sıfır protein içerir.
- Cildi besler, sıkılaştırır ve kırışıklıkları düzeltir. Cilt bakımı için maske olarak da kullanılabilir.
- Dermatit etkisi sayesinde sivilcelere iyi gelir ve sivilceleri azaltmak için kullanılabilir.
- Şeker hastalığı (diyabet) tedavisinde yardımcı rol oynar.
- Yüksek tansiyon hastalarına iyi geldiği bilinir.
- Kabızlık, depresyon ve asabiyete karşı iyi etkileri olduğu gözlemlenmiştir.
- Bağırsak ve mide florasını korur.
- Asit alkali dengesini sağlar ve korur.
- Bilinen ve rastlanılan herhangi bir yan etkisi yoktur.
ÜRÜNLERİMİZ İLAÇ DEĞİLDİR.
GIDA TAKVİYESİ ÜRÜNLERDİR.
ANATOLIAN TÜRKİYE
Isparta, Isparta Merkez/Isparta, Türkiye
BU SİTE BAĞIMSIZ DISTRIBUTOR SAYFASIDIR. ANATOLIAN INTERNATIONAL RESMİ SAYFASI DEĞİLDİR
Telif Hakkı © 2018 ANATOLIAN TÜRKİYE
ANATOLIAN BAĞIMSIZ DISTRIBUTOR SAYFASIDIR
ÜYE OLUP İNDİRİMLİ ÜRÜN ALIN
SAĞLIKLI VE KAZANÇLI BİR SİSTEME GİRİŞ YAPIN
BU FIRSATI KAÇIRMAYIN HEMEN SİSTEMDE YERİNİZİ ALIN
Bu web sitesinde çerez kullanılır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.